İLK TÜRK-İSLAM DEVLETLERİ
Karahanlılar (840-1212)
Hakaniye Devleti olarak da bilinirler. “Bilge Kül Kadir Han” tarafından Batı Türkistan merkezli kurulmuştur. Başkentleri Semerkant’tır ve dönemin en önemli kültür merkezidir.
Karluk, Yağma ve Çiğil Türklerinin birleşmesinden oluşmuştur.
Saltuk Buğra Han zamanında İslamiyeti kabul etmişlerdir.
İlk Müslüman Türk devletidir.
Müslüman-Türk eserlerinin ilk örneklerini vermişlerdir. Türk-İslam sentezini oluşturmuşlardır.
Devletin başında hükümdar bulunmuştur ve ülke hanedan ailesinin ortak malı sayılmıştır.
Resmi dil olarak Türkçeyi kullanmışlardır. Yazışmalarda Uygur alfabesini kullanmışlardır.
Türk tarihinin ilk burslu öğrencilik sistemini başlatmışlardır.
İlk kez resmi posta teşkilatını oluşturmuşlardır.
Bimarhaneler (hastane) inşa etmişlerdir.
Türk – İslâm tarihinde ilk medreseleri kurmuşlardır. Semerkant medresesi Türk-İslam tarihinin ilk medresesidir.
İpek Yolu’na hakim bir coğrafyada oldukları için ticarete önem vermişler, ticareti geliştirmek için ribatlar (kervansaray – aşkabat) inşa etmişlerdir.
Buhara, Kaşgar, Semerkant, Talas, Fergana gibi şehirleri ilim ve kültür merkezi haline getirmişlerdir.
Yusuf Has Hacip, Kutadgu Bilig adlı eserini bu dönemde yazmıştır. Bu eser; bir devlet nasıl yönetilir, yöneticisi nasıl olmalıdır konularında bilgi vermektedir.
Kaşgarlı Mahmut, Divan-ı Lügât-it Türk adlı eseri de bu dönemin eserlerindendir. Türkçenin ne kadar zengin bir dil olduğunu kanıtlamak amacıyla yazılmış bir sözlüktür.
Bu döneme ait diğer eserler; Edip Ahmet Yükneki’nin Atabet’ül Hakayık, Hoca Ahmet Yesevi’nin, Divan-ı Hikmet adlı eserleridir.
Doğu ve Batı şeklinde yönetilmişlerdir. 1042 yılında ikiye ayrılmışlardır.
Doğu Karahanlılar 1130’da Karahıtaylar tarafından, Batı Karahanlılar ise 1212’de Harzemşahlar tarafından ortadan kaldırılmıştır.
Orta Asya’da Türklerin anavatanında kurulduğu için herkes Türktür. Bu nedenle ana dil Türkçedir, ücretli askere ihtiyaç yoktur, milli benliklerini korumuşlardır. |
Birkaç boyun birleşmesiyle kurulduğu için İslamiyetten sonra da boylar birliği federasyonu devam etmiştir diyebiliriz.
Doğu-Batı şeklinde yönetilmiş, ikili yönetim anlayışı devam etmiştir. Bunlar da eski Türk devlet geleneğinin sürdürüldüğüne kanıttır.
Gazneliler (963-1187)
Alp Tigin tarafından Afganistan’ın Gazne şehrinde kurulmuştur.
Devlet ismini kurulduğu coğrafyadan almıştır.
Devlet; Türkler, İranlılar, Araplar, Afganlar ve Gurlulardan oluşmuştur. Çok uluslu bir yapıya sahip olmalarından dolayı saf bir Türk devleti özelliği göstermeyen Gaznelilerin etnik yapısındaki bu farklılıklar devletin yıkılışını kolaylaştırmıştır.
Gazneli Mahmut zamanında Hindistan’a 17 sefer düzenleyerek bu bölgede İslamiyetin yayılmasını sağlamışlardır.
Hindistan’da İslamiyeti yayarak Kast Sistemini (halkın kesin sınıflara ayrıldığı ve sınıflar arası geçişin mümkün olmadığı bir sistemdir) zayıflatmışlardır.
Ordularında filleri ve Gulam(devşirme) askerlerini kullanmışlardır.
İslam Halifesinin koruyuculuğunu üstlenmişlerdir. Gazneli Mahmut, Abbasi Halifesini baskı altında tutan Büveyhoğulları’nı yenerek Halifeyi bu baskıdan kurtarmıştır. Bunun üzerine Abbasi Halifesi tarafından kendisine “Sultan” ünvanı ve “Hilat” verilmiştir. Gazneli Mahmut tarihte ilk kez “Sultan” ünvanını kullanan Türk hükümdarıdır. Sultan ünvanı, Tanrı adına devleti yönetme yetkisinin Halife aracılığıyla hükümdar ve ailesine verilmesidir. Bu bakımdan Orta Asya’daki Kut anlayışından biçim yönünden farklıdır.
Türkçeyi resmi dil olarak kullanmamışlardır. Saray dili Türkçe, resmi dil ve bilim dili Arapça, edebi dil Farsçadır.
Firdevsi, Şehname adlı eserini Gazneli Mahmut için yazmıştır. Biruni’nin de Asarül Bakiye isimli eseri bu döneme aittir.
Çeşitli etnik unsurlardan meydana gelmeleri yıkılmalarının en önemli sebebidir.
Büyük Selçuklu Devleti ile yaptıkları Dandanakan Savaşı’nı (1040) kaybetmeleriyle yıkılma sürecine girmişlerdir.
Gazneliler Afganistan’da kurulmuştur. Türklerin anavatanında kurulmadıklarından resmi dil Türkçe değildir, ücretli askerlere ihtiyaçları vardır, milli benliklerini korumaları zordur. Yıkılmalarının ana sebebi çok uluslu olmalarıdır.
Babürler (1526-1857)
Babür Şah tarafından kurulmuştur.
Hindistan’da İslamiyetin yerleşmesini sağlamışlardır.
Şah Cihan tarafından eşi Mümtaz Mahal (Ercümend Banu Begüm) adına yaptırılan Taç Mahal (Mahal’in Tacı) en önemli eserleridir. (Taç Mahal bir mezardır ve inşasında Mimar Sinan’ın öğrencilerinden Mimar İsmail’de görev almıştır. Bir daha böyle bir eser yapamasınlar diye yapımında çalışan mimarları, Allah’ın verdiği canı Allah alır inancıyla öldürmemişler, dillerini ve ellerini kesmişler, gözlerini kör etmişlerdir. Ve Taç Mahal gibi bir eser daha inşa edilememiştir, Dünya üzerinde tektir. )
Mısır’da Kurulan Türk Devletleri
Türkler İslamiyeti kabul ettikten sonra Abbasi Devleti’nde askeri ve siyasi görevler almaya başlamışlardı. Abbasiler’in zayıfladığı dönemlerde bazı Türk komutanları bulundukları bölgelerde kendi bağımsızlıklarını ilan etmişlerdir.
Tolunoğulları (868-905)
Abbasilerin Mısır Valisi Tolunoğlu Ahmet tarafından Mısır’da kurulan ilk Türk-İslam devletidir. Mısır’ı bayındır hale getirmiştir. Tolunoğlu Ahmet Camii en önemli eserleridir.
İhşitler/Akşitler (935-969)
Ebubekir Mehmet tarafından kurulmuştur. Kutsal topraklara hakim olan ilk Türk devletidir. Tarihçi El-Kindi bu dönemde yaşamıştır.
Eyyubiler (1174-1250)
Selahaddin Eyyubi tarafından kurulmuştur. Hıttin Savaşı ile Kudüs’ü Haçlılar’dan geri almışlardır. Bu da III.Haçlı Seferi’nin başlamasına önayak olmuştur.
Memlükler (1250-1517)
İzzettin Aybeg tarafından kurulmuştur. Veraset anlayışı farklı olan tek Türk devletidir. Her komutan/emir, vali; hükümdar olabilirdi.
İslam halifesini saraylarında himaye etmişlerdir.
Osmanlının Memlüklere son vermesiyle halifelik Abbasi halifesinden Osmanlı hükümdarlarına geçmiştir.
Memlük hükümdarları hiçbir zaman halife olmamışlar, sadece halifeyi korumuşlardır. Bütün Türk devletleri içinde saltanat makamında halifelik anyayışı sadece Osmanlı’da görülmüştür. Hükümdarı aynı zamanda halife olan tek Türk devleti Osmanlı’dır. Yavuz Sultan Selim Mısır’ı aldıktan sonra halifelik hırkasını Ayasofya Camisi’nde giymiştir.
Memlük Devleti’ne, Mercidabık (1516) ve Ridaniye (1517) savaşları sonucunda Osmanlı Devleti son vermiştir.
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder